Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), siyasi hayatı boyunca yaptığı katkılarla hatırayı canlı tutan Sırrı Süreyya Önder’in anması gerçekleştirildi. Anma törenine katılan çok sayıda dostu, siyasi figür ve sanatçı, Önder’in yaşamı boyunca insanlara nasıl ilham verdiğini, barış ve özgürlük mücadelelerinde nasıl bir dik duruş sergilediğini dile getirdi. Meclis genel kurul salonunda yapılan bu anma, sadece bir kaybı değil, aynı zamanda bir dönemin nasıl şekillendiğini gözler önüne serdi.
Sırrı Süreyya Önder, 1964 yılında Tunceli'de dünyaya geldi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu olarak siyaset hayatına adım attı. Özellikle barış, insan hakları ve özgürlük konularındaki tutarlı duruşu ile tanınan Önder, 2011 ve 2015 yıllarında HDP’den milletvekili olarak seçildi. Sanata olan düşkünlüğü ve şiir ile olan ilişkisi ise onu farklı kılan unsurlar arasındaydı. Hem bir siyasetçi hem de bir sanatçı olarak iki dünyayı ustalıkla harmanladı. Yaşamı boyunca yalnızca siyasi alanda değil, aynı zamanda topluma verdiği mesajlarla da öne çıktı.
Anma töreninde, Sırrı Süreyya Önder’in dostları ve çalışma arkadaşları, onun mizahi yönünü ve insani değerlerini vurgulayan anekdotlar paylaştılar. "Sırrı Süreyya, doldurulması mümkün olmayan bir boşluk bıraktı" diyen eski bir meslektaşı, onun her zaman adalet ve eşitlik için mücadele ettiğini belirtti. Törende okunan şiirler ve anekdotlar, katılımcılarda duygusal bir etki yarattı. Dostlarının, onun yaşamına dair anılarını paylaştığı sırada salonda hüzünlü bir sessizlik hakim oldu. Katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir insan, bir dost olduğunu anımsatarak, onun değerlerinin yaşatılması gerektiğine vurgu yaptılar.
Törende konuşan HDP Eş Genel Başkanı, Sırrı Süreyya Önder’in, barış için verdiği mücadelenin her zaman hatırlanacağını ifade ederek, "Onun kalemi ve sözleri, ülkemizdeki adalet mücadelesinin bir simgesi olacak" dedi. Zamanla donanımı artan ve siyasi arenada daha da görünür hale gelen Önder, yaptığı çağrılarla milyonların umudu olmuştu. Bu anma, onun mirasının gelecekte de yaşatılması için bir fırsat olarak değerlendirildi.
Anmayı organize edenler, etkinliğin sadece bir anma değil, aynı zamanda Sırrı Süreyya Önder’in iz bıraktığı değerleri tekrar hatırlayarak, toplumu bu değerler etrafında buluşturmak amacı taşıdığına dikkat çektiler. “Birlikten güç doğar” anlayışıyla, her zaman farklılıklara saygı gösteren bir lider olarak hatırlanan Önder için gerçekleştirilen bu anma, sadece onu anmakla kalmadı, aynı zamanda onun fikirlerinin ve değerlerinin yaşatılmasının da ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.
Sonuç olarak, TBMM’de gerçekleştirilen Sırrı Süreyya Önder anması, hem duygusal anlar yaşatırken hem de düşülen boşluğun ne denli büyük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Katılımcılar, Önder’in yaşamından ve mücadelesinden alacakları derslerle hem toplumsal hem de bireysel olarak daha özenli bir gelecek inşa edebileceğinin bilinciyle, Sırrı Süreyya Önder’i saygı ile andılar.