Marmaris, Türkiye'nin gözde tatil beldelerinden biri olarak bilinirken, geçtiğimiz günlerde yaşanan deprem felaketiyle sarsıldı. Bu doğal afet, birçok insanın yaşamını kaybetmesine ve evini, yurdunu kaybetmesine neden oldu. Depremin ardından geride bırakılan acı tablo, sadece Marmaris değil, tüm Türkiye’de derin yaralar açtı. Deprem sırasında hayatını kaybeden vatandaşlarımız, aileleri ve sevdikleri tarafından gözyaşları içinde son yolculuklarına uğurlandı.
28 Eylül 2023 tarihinde, sabah saatlerinde meydana gelen depremin büyüklüğü 6.8 olarak kaydedildi. Merkez üssü Marmaris açıkları olan deprem, çevre illerde de hissedildi. Olayın hemen ardından yerel arama kurtarma ekipleri, depremzedelerin yardımına koşarken, Türkiye’nin dört bir yanından gelen destek ekipleriyle birlikte arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. Diğer yandan, afet sonrası ortaya çıkan görüntüler toplumun kalbini dağladı. Evinin yıkıldığını gören bir anne, 'Çocuklarım nerede, onlara ne oldu?' diye feryat ediyordu. Bu acı tablo, yalnızca Marmaris'teki insanların yaşamını değil, ülke genelindeki herkesin ruh halini de etkiledi.
Marmaris'te meydana gelen depremde hayatını kaybedenlerin cenaze törenleri, hüzün dolu bir atmosferde gerçekleştirildi. Aileler, akrabaları ve komşuları, gözyaşları içerisinde sevdiklerini son yolculuklarına uğurlarken, çeşitli camilerde ve mezarlıklarda dualar okundu. Şehir, yas tutanların ve farklı şehirlerden gelen destek ekiplerinin bir araya geldiği bir keder alanı haline dönüştü. Depremde kaybolanların yakınları, "Bu acıyı tarif edecek bir kelime yok. Onlar bizim her şeyimizdi" ifadeleriyle duygularını dile getirdiler. Toplum, bu kayıpların ardından kenetlenirken, destek ve dayanışma duyguları da güçlü bir şekilde ortaya çıktı.
Bu tür doğal afetlerin önlenebilir olması, toplumun afetlere karşı hazırlıklı ve bilinçli olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve bu tür olayların her an yaşanabileceğini hatırlatarak, yetkililerin bu konuda daha fazla kaynak ayırması gerektiğini vurgulıyor. Marmaris, acısıyla, kayıplarıyla birlikte yeniden inşa edileceği umuduyla dolup taşıyor ve bu süreçte herkesin bir araya gelmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, Marmaris depreminde kaybedilen hayatlar sadece ailelerin değil, tüm Türkiye’nin yüreğinde açılan bir yara oldu. Yetkililerin ve destek ekiplerinin özverili çalışmaları sürerken, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ruhu, bu zorlu günlerde en büyük güç kaynağı olarak öne çıkıyor. Bu acı olay, aynı zamanda sevdiklerimize duyduğumuz değerin, birlik ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Depremde kayıplarını yaşayan ailelerimizin acısını paylaşıyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha rahmet diliyoruz.