Gazze, her yıl bayram dönemlerinde coşkuyla karşılanan kutlamalar yerine bu sene derin bir yas ve hüzünle anılıyor. Savaşın izleri, şehrin her köşesinde hissedilirken, bayram entrikalarının kaybolması, bölgedeki halk için büyük bir kayıp anlamına geliyor. Bayramın getirdiği sevinç ve mutluluk, yeniden inşa edilmesi gereken bir geleceğin içindeki karamsarlıkla gölgeleniyor. Gazze halkı, Tüm İslam aleminin bayram coşkusunu yaşamak isterken, yaşanan acılar nedeniyle bu sene oldukça zor günler geçiriyorlar.
Her yıl Müslüman topluluklar için son derece önemli olan bayramlar, Gazze'de 2023 yılında farklı bir anlam kazanıyor. Uzun süreli çatışmalar ve insan hayatının hayati seviyelerde tehdit altına alındığı mevcut durumda, bayram neşesi yerine yas var. Torunlarını, evlatlarını ve sevdiklerini kaybeden aileler, bu özel günü nasıl karşılayacaklarını bilemez durumda. Bayram sofraları, geleneksel lezzetlerle donatılmak yerine özlem dolu bir sessizliğe bürünüyor. Savaşların yarattığı travmalar, bayram ruhunun önceki yıllardaki gibi hissedilmesini imkânsız kılıyor.
Bayram, toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin simgesi olarak kabul edilirken, Gazze'de bunun tam tersi bir tablo ortaya çıkıyor. Çocukların sevinç içinde koşup oynayarak bayramı kutladığı günler geride kalmış durumda; çünkü şu an sokaklar sessiz ve hüzün dolu. Bayramda giyilen yeni giysiler, renkli balonlar ve tatlıların yerini; hüzün, yas ve gözyaşı aldı. Geçmiş yıllarda, bayramda kadınlar rahatça alışveriş yapar, çocuklar sokaklarda oynar, bayram mesajları birbiriyle paylaşılırdı. Fakat bu sene tüm bunların hayal olduğu görülüyor. Gazze’de hizmet veren birçok esnaf, iş yerlerinin kapalı olması dolayısıyla bayramda dükkan açmayı düşünmüyor bile. Hayatın ne kadar zor olduğu, her gün biraz daha belirgin hale geliyor;
Ayrıca Gazze'deki bayram etkinlikleri, bu acı atmosferden dolayı etkilenmiş durumda. Birçok geleneksel aile geleneği, yaşanan savaşın getirdiği olumsuzluklarla birlikte yok olmaya yüz tutmuş; bayram namazları ise yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Toplum, savaşın zorluklarıyla yüzleşirken bayram kutlamalarının ruhunu kaybettiğini hissediyor. Bu acı verici durum, doğal olarak bölgedeki insanlar üzerinde büyük bir psikolojik baskı oluşturuyor.
Sonuç olarak, Gazze'deki bayram, geçmişteki birlik, sevgi ve mutluluğun yerini büyük bir kelime dağarcığı ve yas arasındaki çelişkilerle dolduruyor. Gazze halkı, hem acılarını paylaşmak hem de sevdiklerini hatırlamak için, yas tutarak bu bayramı geçirirken; toplumun geleceği için de mücadele vermeye devam ediyor. Bayramın odaklandığı değerlerin ve geleneklerin korunması amacıyla yapılan çağrılar, halk tarafından büyük bir üzüntüyle karşılanıyor. Gazze’nin yaralarına merhem olabilmek adına bu ruhun yeniden canlanması için mutlaka sıfırlama, yenilenme ve dayanışma ihtiyacı duyulmaktadır. Gazze'deki halk, mutluluğun ve coşkunun bir gün geri geleceği umudunu taşımaya devam ediyor. Ayrıca, bu bayramda yaşananlar, bölgedeki sorunun çok daha derin ve karmaşık olduğunu da gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Gazze bu özel günde yine yas tutarken, tüm dünyanın dikkatini üzerine çekiyor. Barış içinde yaşayabilecekleri bir geleceğe dair umutlarını yitirmemek için soluğunu burada tutmaya devam eden insanlar, barışın ve sevginin yeniden yeşerdiği günleri bekliyorlar.