Geçtiğimiz günlerde, ABD’nin ünlü üniversitelerinden birinde görevli olan bir profesör, Türkiye’de yaşayan genç bir öğrenci olan Rümeysa Öztürk’ün mücadelesine dikkat çekmek amacıyla açlık grevine başladı. Rümeysa’nın Türkiye’deki eğitim hayatında karşılaştığı zorluklar ve bu zorluklara karşı verdiği mücadele, birçok kişinin ilgisini çekti ve sosyal medya üzerinden geniş yankı buldu. Rümeysa’nın hikayesini desteklemek amacıyla başlatılan bu eylem, toplumun dört bir yanından büyük bir destek aldı. Açlık grevine katılan profesör, bu eylemiyle hem Rümeysa’nın durumuna dikkat çekmeyi hem de Türkiye’de eğitim alanındaki sorunlara vurgu yapmayı hedefliyor.
Rümeysa Öztürk, Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden birinde öğrenim gören genç bir öğrenci. Eğitim hayatı boyunca çeşitli sıkıntılarla karşılaşan Rümeysa, özellikle maddi imkansızlıklar ve eğitim sistemindeki adaletsizlikler nedeniyle büyük zorluklar yaşamaktadır. Rümeysa'nın durumu, yalnızca kendi hikayesiyle sınırlı kalmıyor; Türkiye’deki pek çok öğrenci benzer sorunlarla mücadele ediyor. Ailesinin maddi durumu sebebiyle eğitimine devam edemez halde kalan Rümeysa, burs imkanları ve destek arayışları içinde bulundu. Ancak, aldığı red yanıtları ve karşılaştığı engeller, Rümeysa’yı umutsuzluğa sürüklemedi. Onun bu direnişi, sosyal medyada geniş bir yankı buldu ve binlerce insan onun yanındaymış gibi görünerek destek vermeye başladı.
Bu sosyal medya kampanyasına katılan ABD’li profesör, Rümeysa’nın durumunu kamuoyuna duyurmak ve ona destek olmak amacıyla açlık grevine başlama kararı aldı. Profesör, eyleminde Rümeysa için sadece bir destek sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’deki eğitim sisteminin zorluklarına ve yeterli destek alamayan öğrencilere de ışık tutmayı hedefliyor. Açlık grevi, ABD’deki üniversite kampüslerinde ve sosyal medya platformlarında büyük bir ses uyandırdı. Birçok öğrenci ve akademisyen, eyleme katılan profesörü yalnız bırakmayarak, onun sesini daha da yükseltmeyi amaçlıyor. Bu durum, Rümeysa’nın hikayesinin sadece bireysel bir öykü olmaktan çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Gençlerin eğitim hakları, toplumsal eşitlik ve fırsat eşitliği gibi önemli konular, bu eylem aracılığıyla bir kez daha gündeme geldikçe, toplumun çeşitli kesimlerinden destekler gelmeye devam ediyor. Rümeysa’nın eğitimine destek odaklı başlatılan bu kampanya, yalnızca onun için değil, benzer sıkıntılar yaşayan pek çok öğrenci için de umut ışığı olma niteliğini taşıyor.
Açlık grevine katılan profesör, dünya genelindeki eğitim sorunlarına dikkat çekmek ve bu alanda farkındalık oluşturmak için çaba harcıyor. Rümeysa’nın hikayesi her ne kadar Türkiye’de yaşanan bir durum olsa da, evrensel bir problem olan eğitimde eşitsizliklere ve yeterli kaynak sağlanamamasına dikkat çekmekte. Binlerce insanın desteğiyle büyüyen bu hareket, sosyal adaletin sağlanması yolunda atılan önemli adımlardan biri olarak kaydediliyor. Profesör, bu eylemiyle hem öğrencilerin yaşadığı zorlukları görünür kılmayı hem de eğitim hakkının herkes için ulaşılabilir olmasını sağlamayı umuyor.
Sonuç olarak, Rümeysa Öztürk için başlatılan bu açlık grevi, sadece bireysel bir dayanışma hareketi değil, aynı zamanda eğitimin haklar olduğu gerçeğini gözler önüne seren önemli bir eylem. Rümeysa’nın hikayesinin yanında duran herkes, bu mücadelenin daha geniş bir kitleye ulaşması için harekete geçmeyi sürdürüyor. Gelecek günlerde bu eylemin nasıl bir etki yaratacağı ve Rümeysa'nın durumu ile ilgili gelişmelerin ne yönde ilerleyeceği merakla bekleniyor. Rümeysa için başlatılan bu destek hareketinin, eğitimde eşitlik ve adalet için önemli bir adım olacağı umuluyor.